Uzun zamandır bu anı bekliyordun. Nihayet cesaretini topladın, onu yemeğe davet ettin ve o da kabul etti! Şimdi çözmen gereken tek bir sorun kaldı: Hangi restorana gideceksiniz?
Restoran seçimi ilk buluşmanın en önemli konularından bir tanesidir. Yapacağın yanlış bir seçim güzel başlayan bir akşamın tatsız bir şekilde bitmesine neden olabilir. Merak etme, bu yazıda seninle ilk buluşmada gidilmemesi gereken restoranları paylaşacağım ki sizin için özel olan o yemek yanlış bir mekan yüzünden mutsuz bir şekilde bitmesin.
Makarnacılar
Hiç şüphesiz, makarna hepimiz için en sevilen yemeklerden biridir. Evdeyken ve buzdolabında yiyecek bir şey kalmadığında hemen bir makarna haşlar, soslu ya da sossuz bir şekilde afiyetle yeriz. Ancak söz konusu ilk buluşma olunca, makarna restoranları pek de iyi bir seçenek olmayabilir.

Restoranlarda makarnalar genellikle bol sosla servis edilir. Bu da sosun üzerinize sıçrama ihtimalini oldukça artırır. Hele bir de spagetti sipariş ettiyseniz, o uzun makarnaları hüpletmeden yemeye çalışmak başlı başına bir mücadeledir. Üstelik makarna karbonhidrat açısından zengin bir yiyecek olduğu için yemeğin ardından farkında olmadan esnemeye başlayabilirsiniz.
Kendin Pişir Kendin Ye Restoranları
İster açık havada ister bir restoranın içinde olsun, kendin pişir kendin ye tarzı bir ilk buluşma yemeği biraz riskli olabilir. Bir yandan yiyecekleri ızgarada çevirip pişirmeye çalışırken bir yandan da karşındakine odaklanıp sohbet etmek zorlaşacaktır. Ayrıca “yemeği pişirebildim mi, pişiremedim mi” endişesini yaşamana da hiç gerek yok. İlk yemek buluşmasını dumanlar ve is kokuları arasında bitirmekten kaçınmakta fayda var.

Fast Food Restoranları
Fast food restoranları genellikle oldukça rahat bir ortama sahiptir. Ancak bu kadar rahat bir mekanı tercih etmek, seni biraz özensiz ya da kolaya kaçan biri gibi gösterebilir. Ayrıca bu tür restoranlarda yemeklerin çoğu genellikle çatal bıçak kullanılmadan elle yenildiği için yemek sırasında pek hoş olmayan görüntüler ortaya çıkabilir. Örneğin, hamburgerini ısırırken ketçabın yüzüne bulaşması pek de hoş bir manzara olmayacaktır.

Gürültülü Mekanlar
Malum, ilk yemek olduğu için sohbet edip birbirinizi tanımaya çalışacaksınız. Ancak gürültülü bir mekana giderseniz, konuşmalarınızın büyük kısmı “Ne dedin?”, “Efendim?”, “Bir daha söyler misin?” gibi cümlelerle dolabilir. Böyle olunca buluşmanın büyüsü kaçar, birbirinizi tanımanız da zorlaşır. Bu yüzden ilk buluşmada gürültülü yerlerden kaçınmak en iyisidir.

Aşırı Tematik Restoranlar
Günümüzde karanlıkta yemek deneyimi sunan, hapishane konseptli ya da garsonların farklı kostümler giydiği birçok restoran bulunuyor. Bu tür restoranlar oldukça eğlenceli olsa da ilk buluşmanın ruhuna pek uygun sayılmaz. İlk buluşmada birbirinizi tanımaya odaklanmak yerine “Acaba buradan sağ çıkabilecek miyim?” diye düşünmek biraz yorucu olabilir. Bu nedenle aşırı tematik mekanlar yerine sade ve huzurlu bir atmosferi olan bir yer tercih etmek daha doğru olacaktır.


Bir şehri ziyaret etmeden önce hiç kitap okur musunuz? Rehber kitaplardan veya seyahat ipuçlarından bahsetmiyorum; hikayelerden bahsediyorum. Romanlar, şiirler, öyküler; size bir yerin gerçek hissini veren, havasını, insanlarını, gizli köşelerini anlatan kitaplar.
“5 Şehir ve Onların Ruhlarını Yakalayan 5 Kitap” başlıklı yazımda sizin de beğeneceğinizi düşündüğüm birkaç şehir ve kitap eşleşmesi seçtim. Kim bilir; belki bu küçük alışkanlığım size de ilham verir. Keyifli okumalar ve anlamlı seyahatler!